NECATİ TAYYAR TAŞ
Bilecik İl Müftüsü
Bu Pazar(27.01.2008) Osmanlı Devletinin Kuruluşunun 709. Yıldönümü. O günden bugüne kadar kuruluşta emeği geçenleri rahmetle, mağfiretle ve minnetle anmak boynumuzun borcudur. Mekanları, makamları ve makarları cennet olsun. Elbet büyük insanların büyük devletleri olur. Onun için Osmanlı Devletine, Ebet- Müddet-Devlet deyimi yakıştırılmıştır...
Zalimlere, zorbalara ve müstevlilere benzememesi için de ona, İmparatorluktan ziyade Devlet-i Âliyyeyi Osmaniye denmiştir...
Osmanlının kuruluşu olan 1299 tarihi senelerdir sönük kutlanmakta ve hatta daha doğrusu kutlanmamakta ve pek çok insanımızın bu tarihten haberi bile bulunmamaktadır. Halbuki bu tarih ve bu tarihteki kuruluşun keyfiyeti ve bu kuruluşa nefes verenlerin himmeti en ince ayrıntılarıyla doğru biçimde neslimizin dimağına ve irfanına nakşedilmelidir. Çünkü köksüzlük güdüklüktür. Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Onun için şair, kökü mazide olan âtiyiz demiştir. İşte o maziden maalesef adı ve sanı çok az bilinen ve duyulan Anadolu erenlerinin sultanı bir velî...
Kuruluşa ilk damgasını vurarak isim babası olan yiğitler serdarı ve pişdarı Osman Gazinin mânâ hamurunu mübarek ellerinde yoğuran, kurulan devletin temeline duasını ve nefesini harç yapan ulu bir pîr... Kimdir bu yüce insan? Anadolu’muzun manevi ikliminde her biri insanların gönül dünyasına bir yağmur damlası gibi damlayarak, inanan insanların ruh atmosferini yıldız yıldız parlatan, ufuklarını aydınlatan, inanmayan veya inanamayan insanları hidayetle buluşturan, nefesleriyle İslamlaştıran, küfrün katrânî zulmetinde, nefsin şeytânî dalaletinde inim inim inleyen, yarasanın güneşten kaçtığı ve korktuğu gibi, “Tevhit”e secde etmekten ödü patlayan nice muannit münkirlerin inatlarını kıran, fertten aileye, aileden cemiyete, cemiyetten millete, milletten devlete kadar her yerde, her mekanda ve her zamanda huzuru, süruru, sükunu, sulhu öğreten Anadolu’muzun yüzlerce evliyasından kutlu biri, Edebâli hazretleri...
Edebâli, 1201 de Karaman civarında doğdu. Memleketinde ve Şam’da ünlü üstatlardan ilim ve feyiz aldı, tasavvufa meyletti, Vefaiyye tarikatına mensup oldu ve nice merhalelere erdi. Doğduğu yere döndü, daha sonra Eskişehir yakınlarında bir köyde bir müddet ikamet etti ve Bilecik’te yerleşmeye karar verdi. Ahî Teşkilatının kurucusu ve yöneticisi olup, kısa sürede şöhreti her tarafta duyuldu. Kendi parasıyla yaptırmış olduğu zâviye yolculara konak, talebelerine maddî ve manevî ocak oldu. Söğüt yöresinde yerleşmiş olan Kayı boyunun Reisi Ertuğrul Gazinin oğlu Osman Bey, bu Mürşidin özel konuklarından ve bu ocağın müdavimlerindendi. O Edebâli ki, Osman Bey onunla girmişti kol kola, onunla çıkmıştı yola, onunla olmuştu elbet millet ve onun iksirleriyle doğdu dillere destan kocaman devlet... Geleceğin Padişahı Osman Bey, Edebâli hazretlerine çok hürmet ederdi. Çünkü o, bu talimatı babasından almıştı. Obanın başı olan babası Ertuğrul Gâzi, Edebâli hazretlerini, ona şöyle emanet etmişti: “Bak Oğul! Beni kır, Şeyh Edebâli’yi kırma. O bizim boyumuzun ışığıdır. Terazisi dirhem şaşmaz, bana karşı gel, ona karşı gelme. Bana karşı gelirsen üzülür incinirim, ona karşı gelirsen, gözlerim sana bakmaz, baksa da görmez olur. Bu dediklerimi vasiyetim say.”
Osman Bey bir gün yine dergahtaydı. Bir ara uykusu geldi ve uzandı. Rüyasında, Edebâli’nin koynundan doğan bir ayın kendi koynuna girdiğini, aynı anda göbek çukurundan çıkan bir ağacın dallarının ufuklara kadar uzandığını gördü. Uyanır uyanmaz, uykusunu ulu Şeyhine anlattı ve yorumunu dinledi: Osman Bey, babasından sonra “Bey” olacak, sûreti ve sîreti melek misali Şeyhinin kızı Râbia Bâlâ Hatunla evlenecek ve bunların nesli Osmanlı Devletini cihana ve yüzyıllara taşıyacak... Ve öyle de oldu... Bu nikahtan Orhan Gâzi dünyaya geldi. Edebâli, Osman Bey’in çadırda kurduğu devlete manevi güç verdi ve bu soylu devletin ilk Kadısı ve Müftüsü olarak gece gündüz damadının yanında oldu. Osman Bey’de her işini onunla istişarede kusur etmedi. Zira o, başarının hikmetini sezmişti ve anlamıştı...
Çünkü başarı, başarıya inanmaktı...
Başarı, Allah’a inanmaktı...
|